MARX SOHO'da

Zamanın Prusya krallığına bağlı yedi çocuklu Yahudi bir ailenin 3. çocuğu olarak dünyaya geldi.Gözlerini açtığında tarih 1818'i gösteriyordu.Kendisinin haricinde 6 kardeşi daha vardı.Tam adı Karl Heinrich Marks idi.Babası aydınlanma düşünürleri Voltaire ve Rousseau hayranıydı.

13 yaşına kadar evde eğitildi ve daha sonra 17 yaşında hukuk okumak maksadıyla Gymnasium'dan Bonn'a gitti.Marx'ın edebiyat ve felsefe okuma isteği babası tarafından gelecekte kendisini geçindirmesinin zor olduğu gerekcesiyle reddedildi.Ertesi yıl babası tarafından Berlin'e ( Fredrich Wilhelms Üniversitesi ) yollandı.Bu sırada Prusya idaresi bir Yahudi'ye hukuk diploması vermiyordu ve bu sebeple Lüterciliği yani Hristiyanlığı seçti.

1944 tarihinde Hegel ile Paris'te tanıştı.Dostlukları gelişti ve 21 şubat 1848'de Komunist Manifesto yayımlandı.Ardından devrimci ayaklanmalar sebebiyle tutuklandı, Belçika'dan sınırdışı edildi.Devrimci akım ertesi yıllarda tekrar boy gösterince Fransa'ya döndü.1949'da ise tekrar Almanya'ya geri döndü fakat baskıların artması sonucu tekrar Fransa'ya geri gitmek zorunda kaldı.Buradan da gönderildikten sonra ömrünün geri kalanını geçireceği Londra'ya 1849 yılında yerleşti.

Bir Prusya baronunun eğitimli kızıyla evli idi, Londra'nın Soho semtinde yokluk içinde 50 li yıllar geçindi.Bu dönemde en büyük ekonomik destekçisi Engel oldu.Yazdığı eserler, çalıştığı gazeteler vesaire ise hayatı boyunca sürekli gündemde olan ve tartışma platformu farklı konular.Marx 1881'de eşinin ölümünden sonra rahatsızlandı ve 14 Mart 1883 yılında hayata veda etti.Öldüğünde uyruksuzdu ve mezarı Londra'dadır.

Marx öldü fakat günümüze kadar bir şekilde geldi.Nasılmı ? Adı, izi ya da fikirleri kaldı.Her ne derseniz.Amerika'lı tarihçi Howard Zinn'in kaleme aldığı ve Genco Erkal'ın Türkçe'ye çevirip bir takım yenilikler yaptığı oyun Marx'ın dönüşü ( Marx in Soho ) bu hafta New York'da izleyenlerle buluştu.Genco Erkal'ın Amerikan gazetelerinden derleyip okuduğu haberlerin özellikle güncelliği ve yaşanan ekonomik krizi yansıtması açısından dikkat çektiği oyunda, öteki dünyadan izin alıp hayattayken yaşadığı Londra'nın Soho semtine kısa bir süreliğine dönmek isteyen Marx'ın yanlışlıkla New York'un Soho semtine gitmesi anlatılıyor.

NY'daki türk toplumunun yoğun ilgi gösterdiği ve Erkal'ın hem yönetip hem oynadığı oyunun sonunda seyirciler uzun süre kendisini ayakta alkışladı.Erkal bir röportajında şunları söylüyor:
" Marx için bitti denilse de, son bir yıl içinde görüldüğü gibi o devamlı geri geliyor.150 yıl içinde yazdıkları bugün hala geçerliliğini koruyorsa egemen sınıfları ürkütmesi çok doğal.Oyunun başında Marx'ında söylediği gibi: öldüm ama ölmedim, alın size diyalektik. "

Tiyatro seyircileri ve Marx'ı daha yakından tanımak isteyenlere duyurulur.Ayrıca Marx döndü ismi ile Aykırı Yayınevinden çıkan baskı piyasada mevcut.

Yararlandığım kaynaklar olan anadolu ajans, wikipedia, ekşisözlük gibi sayfalara teşekkür ediyor ve yazıyı da Genco Erkal'ın oyun başlarken marksist olmadığını söylemesi gibi kendimin de marksist olmadığımı belirtmek istiyorum.

Önyargılı yaklaşanlara, etiketlemeyi sevenlere, düşünceleri putlaştıranlara, dinlemek ismeyenlere ve bunun gibi birçok özelliğe sahip dünya vatandaşlarına duyurulur.

Saygılarımla...

2 yorum:

  1. vişnesu dedi ki...
  2. Efendim siz Marksist değilseniz, nesiniz?

    Aslında cevabı tahmin ediyorum ama yinede tam olarak nasıl bir cevap gelecek merak ediyorum :)

  3. Oğuz Tutal dedi ki...
  4. Efendim şuan da bana göre ne bir ekonomik sistem, ne bir yönetim şekli, ne bir yaşam tarzı, ne de bir düşünce akımı vs mevcut.Bir tutam ondan bir tutam bundan :)

Yorum Gönder