Teksir Kağıdı

Bugün masamın üzerinde duran teksir kağıdına kısa kısa baktım, sapsarı kesilmiş bir surat ve suratta bomboş bir ifade ile oracıkta hiç hareket etmeden durdu. Üzerinde duran telefonun ağırlığından sıkılmış ve yıpranmış olacak ki kendisini kullanmama telefonu üzerinden alıncaya dek izin vermedi. Ecnebilerin deyimiyle reciprocal ( sırf bu kelimeyi az önce öğrendim diye kullanıyorum), bizim söylemimizle çift taraflı bir anlaşma idi aslında bu. Sosyal normların önümüze koyduğu anlaşmalardan ziyade daha bir maddenin varoluşu sanki. Descartes'ın söylediği maddenin hareketi mekanik hareketle sınırlı değildir sözünden yola çıkarak bu olay beni düşünmeye itti. Ağzı, dili, kolu, bacağı, atpsi, kromozomu olmayan teksir kağıdı benimle karşılıklı bir anlaşmaya koyu kahverengi bilgisayar masasında imza attı. Bu üzerinde düşündürmeyi gerektiren -ki belki de bu konu bir çok kişi tarafından daha önce farklı veya benzer biçimlerde ele alındı- bir durum. Cümleleri netleştirmeden pek bir şey yazmak istemediğimden şimdilik burada kesiyorum. Belki ilerleyen günlerde bu konuda tekrar buluşuruz, ama hiç sanmıyorum.

Kalın sağlıcakla.