Sabah uyanıp yüzünüzü yıkadığınızda, akşam yemek sonrası kahvenizi yudumladığınızda ve kirlenen çamaşırlarınızı yıkadığınız makinanızı çalıştırdığınız da üç milyar yıldır deniz, hava ve kara arasında turlayan onbinlerce hatta yüzbinlerce su molekülünden faydalanmış oluyorsunuz.Yeryüzünde ki suyun hiç bir zaman tükenmeyeceğine dair bir görüş söz konusu.Yeryüzünde ki suyu bilemeyiz ama kullanılabilir tatlı su kaynakları için durumun farklı olduğu su götürmez bir gerçek.

Bunların için de belki de en somut örnek Aral Gölü.Aral'a özel bir yer ayıracak olursak, Sovyetler Birliği'nin acımasız tarım politikaları sonucu gölün sonunu getiren, ki arkasında yatan neden ihracat rakamını yükseltmektir .Aral'ı besleyen Seyhun ve Ceyhun'un pamuk üretimi için yönlendirilmesi sonucu göl yıldan yıla daralmış ve bugün aşağıda ki uydu fotoğrafından da görülebileceği gibi yaklaşık olarak % 80 oranında küçülmüştür.

Ayrıca 60 lı yıllardan beri su gölü yeterince besleyememektedir.Sıcaklığın da etkisiyle zaman zaman 200 km içeriye çekilmektedir.Gölün su seviyesi
- 60 larda senede yaklaşık 20 cm
- 70 lerde senede yaklaşık 50 - 60 cm
- 80 lerde senede yaklaşık 80 cm azalır
- 89 da ise Aral Gölü ikiye ayrılır.Göçük Göl ( Kuzey ) ve Büyük Göl ( Güney ) olmak üzere.1960 da yüzölçümü 68.000 kmkare olan gölün yüz ölçümü günümüzde 3/4 oranında küçülmüştür.
Aral'a dair güzel bir belgesel TEMA Vakfı tarafından hazırlanan " ARAL - Çölün Mavi Gözü " dür.Bir zamanlar yaşadıkları bölgeyi ayakta tutan bu nehirlerin ve uzandıkları gölün hikayesini izlemek için aşağıdaki link ile başlayabilirsiniz.
http://www.youtube.com/watch?v=_KL6ARo8kkk
Devamı Suya Dair - 2 de.
0 yorum:
Yorum Gönder