Suya Dair - 2

Tarih bugünü gösterirken, bir çok kişinin ALES sınavında ter dökmese de zaman geçirdiği ve o bir çok kişiden biri olarak ben gazetelerde çıkan Konya Havzası sularının %75 ine yakınının kuruduğunu ve artık aramızda olmadığını duyunca, mayıs ortası bile olmamışken 32 dereceyi gösteren sıcağında etkisiyle Suya Dair - 1'in devamını getirmem gerektiğini düşünerek bu yazıya başlamaya karar verdim.



Yukarı da belirtilen uzun, devrik ve anlaşılmaz cümlenin aksine bu yazı da sade ve yalın bir dil kullanmaya çalışalım o halde.Malum herkes bu konularda okumayı sevmiyor.

İlk yazıda klasik bir girişin ardından, son 20 yıl içerisinde kuruyan nehirleri belirtmiş, en sonda Aral Gölü örneğiyle sizlere veda etmiştik.Bu yazı da ise ağırlıklı olarak, rakamlardan yola çıkarak suya dair veriler sunmaya çalışacağız.

İnsanoğlunun tüketim kalıplarında ki gelişmeler ve değişen ( artış yönünde ) ihtiyaçlar suya olan talebi de özellikle son 50 yılda hızla arttırdı.Bunun en temel göstergelerinden birisi Dünya genelinde büyük barajların sayısının belirtilen süre zarfında 5000 den 45000 e ulaşması.Bu da demek oluyor ki, her gün 2 büyük baraj inşa edildi.

Talebin temel bileşenlerine baktığımızda ise özellikle gelişmekte olan büyük nüfuslu ülkelerin ilkel sulama teknikleri kullanması vb sebeplerden dolayı tarımın payı %70 ler civarında.Geriye kalan %30 luk kısmın % 22 si sanayi, % 8 i ise yaşamsal faaliyetler için kent merkezlerinde kullanılıyor.

Bu süreçte refah artışı da su talebini arttırdı.Gelişme süreci ile birlikte et ve benzeri ürünlere olan talebin artması da etin işlenmesi sırasında kullanılan suyun miktar olarak artması ile sonuçlandı.ABD ile Hindistan'ın durumunu karşılaştıracak olursak, hayvansal gıda ağırlıklı beslenen ABD beslenme sırasında tahıl ağırlıklı gıdalar ile beslenen Hindistan'dan 4 kat fazla su tüketiyor.

Aynı zamanda, yer altı su depoları olarak bildiğimiz aküferlerin durumu da oldukça kritik ve sürdürülebilirlikten çok uzak.Havzaları, havzaların kendi kendilerini yenilemesinden çok daha hızlı bir şekilde tüketiyoruz.Kaçak kuyular, gereksiz ve lüks yatırımlar, sanayi ihtiyaçları gibi sebeplerden dolayı bugün ülkemizde Konya Ovası, Dünya'da ise Çin, Meksika, ABD başta olmak üzere bir çok yerde zemin çökmeye başladı bile.

Yazının başında da belirttiğimiz gibi Konya Ovası'ndaki sulak alanların % 75 i bugün kurumuş ve mevsimsel birikmelerle karşı karşıya kalmış durumda.ABD nin güneybatısında yer alan çöl kenti Phoenix'e baktığımız da ise yılda sadece 19 santimetre yağış almasına karşın, yeşil çimenler, golf sahaları ve yüzme havuzları görebiliriz.Bunun bedeli ise aküferlerin aşırı çekilmesi ve kilometrelerce ötedeki Kolorado Nehrinin bir felaket uğruna buraya yönlendirilmesi.

Aküferler mevzusu açılmışken, ülkelerin yer altı sularını çekme hızlarına dair bir istatistik sunarak yazımızı bitirsek iyi olur diye düşünüyorum.Buyrunuz efendim, görüşmek dileğiyle


Ülke Kişi Başına Düşen Su Çekme Oranı
(yılda kişi başına düşen metreküp)

Etiyopya 42
Nijerya 70
Brezilya 348
Güney Afrika 354
Endonezya 390
Çin 491
Rusya Federasyonu 527
Almanya 574
Bangladeş 578
Hindistan 640
Fransa 675
Peru 784
Meksika 791
İspanya 893
Mısır 1011
Avustralya 1250
ABD 1932



Devamı Suya Dair - 3' de.